Rektum kanseri yenen bir hemşire, HPV ile güçlü bir bağı olan bu hastalığa ışık tutan kişilerin arasındadır.
Özellikle bu sefer kaşıntılar kalıcılaşmıştır.
Michele Longabaugh birkaç ay boyunca bazı semptomları yaşamıştı. Bu yüzden aylardır onu rahatsız eden hastalığın tedavi edilmesi için doktoru ile temasa geçti.
Michele Longabaugh’un doktoru karşılaştığı durum karşısında hem paniğe kapılmış hem de şaşkınlığını gizleyememişti. Gördüklerinin doğrulanması için Longabaugh’u hemen kolorektal cerrahına sevk etti.
Yapılan testler sonucunda Longabaugh’un rektum kanserinee yakalandığı saptandı.
Arka arkaya bir sürü test yapıldı. Yapılan testler sonucunda omurganın alt kısmında ikinci bir tümör daha keşfedildikten sonra hemen ameliyata alındı.
Yapılan ameliyattan sonra akciğerde hızla gelişen kötücül bir hastalık görüldü. Uygulanan kemoterapiler vücudun çok fazla radyasyon bulundurmasına sebep oldu.
Herkesin hakkında konuşmaya utandığı kanser karşısında Longabugh, çıkan tüm olumsuzluklara rağmen kanseri yenmeyi başardı.
Longabugh, insanların bu konu hakkında eğitilmesi için kendisine bir şans doğduğunu dile getirmektedir.
Daha sonrasında Longabugh insanların dikkatini çekmek için bir twitter hesabı ve blog sayfası açar. Ayrıca sesini daha fazla duyurmak için de çeşitli radyo kanallarına, yerel TV programlarına konuk oldu. Bu hastalık için çeşitli bilgilendirici videolar hazırladı ve rektum kanseri konusunda uzmanlaşan bir doktor içinde kanserli kişinin bakış açısından da bir sürü makaleler yazdı.
Longabugh, sessizlerin sesi olduğunu iddia ediyor.
Rektum kanseri hakkındaki gerçekler
2009 yılında Aktris Farrah Fawcett, rektum kanserinden dolayı öldü.
Geçtiğimiz günlerde Hollywood yıldızı Marcia Cross, bu hastalıkla ilgili kendi deneyimlerini anlattıktan sonra gündem oldu.
Cross, konuşmasında yıllar boyunca damgalanmış bu hastalığa dikkat çekmekle kalmadı ve aynı zamanda rektum kanserine yakalanma riskini azaltabilen aşıyı da ön plana çıkarttı.
Rektum kanseri hakkında kanıtlanmış bazı bilgiler ise şunlardır:
Rektum kanseri insidansı arttırır. Yine de prevalans açısından diğer kanser türlerine göre çok daha yavaştır.
Bu yıl içinde 830.000 kişiye rektum kanseri teşhisi konulması beklenmektedir. Bu kanser tüm kanser vakalarının yaklaşık %5’ini oluşturmaktadır.
Bir insanda rektum kanserinin görülme olasılığı ise yaklaşık %2 civarındadır.
Kanserden dolayı yaklaşık 12.800 kişinin ölmesi beklenmektedir.
Genellikle yaşlılarda görülen rektum kanseri ortalama 60 yaşlarının başında görülür.
Kasık ya da anal bölgedeki lenf düğümlerinin şişmesi, normalden daha küçük ebatlı dışkı, anal bölgede ağrı ya da yumru ve rektumda kaşıntı ya da kanama gibi semptomlar görülmektedir.
Ancak bu semptomlardan bazılar, hemoroidde görülen semptomlarla da benzer olabilmektedir.
Utanç faktörü
Rektum kanser fiziksel ve psikolojik olarak bir sürü zarara neden olmaktadır.
Hastalık insan papilloma virüsü ile ilişkilidir ve ayrıca insanın konuşma tabusu olarak bilinen bölümünü de etkilemektedir.
Geçtiğimiz günlerde sağlık temelli bir televizyon kanalındaki programda bir doktor, rektum kanseri hakkında konuşma yaparken dinleyicileri rahatsız eden bazı kelimeler kullanarak sert tartışmalara neden oldu.
Programı sunan kadın sunucu ise her kadında anüs bulunduğunu ve bunun hakkında kimsenin konuşmak istemediğini dile getirdi.
Longabaugh ise rektumkanseri olan insanların genellikle başka insanlara kolon ya da bağırsak kanserine sahip olduğunu ve bunun daha kolay kabul edildiğini söyledi.
Ayrıca kanser derneği başkanı Debbie Saslow da bu görüşle katılmaktadır.
Saslow bir röportajında cinsel organların toplum içinde fazla ayıplaştırıldığını; rektum kanserinin, anüsün, cinsel ilişkilerin ve penetrasyon gibi durumların da sağlık açısında utanılacak ya da ayıplanacak bir konu olmadığını söyledi.
Rektum Kanseri ve HPV Bağlantısı
Dünyada ey yaygın cinsel yolla bulaşan enfeksiyon olan HPV, her yıl yaklaşık 80 milyondan fazla kişide görülmektedir.
HPV virüsü, çoğu zaman anal, oral ya da vajinal ilişki ile temas yoluyla yayılmaktadır.
Cinsel olarak çok aktif insanların nerdeyse %80’inde HPV virüsü görülmektedir. Ayrıca çoğu insan bu virüsü de taşıdığının farkında olmaz. Çünkü bu virüs kendini ya çok fazla göstermemekte olmakta ya da bağışıklık sistemi tarafından yok edilmektedir.
HPV virüsünün 100’den fazla grubu bulunmaktadır. Bu gruplardan bir kısmı serviks ile diğer genital organların yanı sıra anüs ve boğazda görülebilen kanserlerin gelişmesine neden olabilmektedir.
Rektum kanseri vakalarının %90’ı HPV virüsünden kaynaklanmaktadır.
2021 yılı içerinde yayınlanan bir araştırmaya göre, boğaz kanserinin %70’i HPV virüsünden kaynaklanmaktadır.
Bu araştırma ayrıca HPV virüsünün teşhis edilmeden uzun süreler öncesinde de antikor üretilmesini tetiklediğini savunmaktadır. Bu tetiklenme tanının konulması ve tedavi süreci için yararlı faydalar sağlamaktadır.
Diğer faktörler
Rektum kanserinin gelişmesine bir tek HPV virüsü neden olmaz.
Sigara içmek, birden fazla cinsel ilişki partneri, HPV ve nakil alan kişinin nakledilen organın vücut tarafından reddedilmesinin önlenmesi için kullanılan ilaçlar bağışıklık sisteminin zayıflamasına zemin hazırladığı için kötücül hastalıkların gelişme riskini arttırmaktadır.
Vücudun kendi kendini tedavi etmemesi dışında HPV enfeksiyonu için hiçbir tedavi işe yaramamaktadır.
Kaliforniya'da yaşayan kadın sağlığı uzmanı Sherry Ross rektum kanseri için rutin olarak uygulanabilecek bir tedavinin olmadığını söyledi.
2016 yılında uzmanlar, kadınların rektum kanseri için risk altında ve semptom taşımaması durumunda rahim ağzı kanseri ve diğer rahim kanserleri dışında hiçbir zaman pelvik muayenenin önerilmemesi gerektiğini savundu.
Ross bir röportajında, rektum kanserinin tanısı için rektal muayene söz konusu olduğu zaman doktorların tanı koyma şansının yüksek olduğunu dile getirdi.
Hayat kurtaran aşı
Marcia cross rektum kanserine yakalandığını, jinekoloğunun uyguladığı rutin bir kontrol sırasında normal değerlerden ayrıca anormal davranışlar semptomların keşfedilmesi sonucunda anladı.
Marcia Ross, insanların hayatları boyunca doktorları tarafından (yüksek risk taşıyan durumlardan ayrıca) rektum kanseri için düzenli olarak test kontrollerinin yapılması gerektiğini savunmaktadır.
Ayrıca, rektum kanseriyle bağlantılı olan 9 HPV grubuna karşı ise koruma sağlayan önleyici bir aşı bulunmaktadır.
Uzmanlar bu aşı için 11 ila 12 arasındaki çocuklara çift doz önermektedir. Genellikle 11 ila 12 yaşları arasında aşılanma yapılsa da ebeveynlerin isteklerine göre daha küçük yaşlarda da aşılanma yapılabilmektedir.
Saslow aşının daha etkili sonuçlar vermediği için en erken zamanda yapılması gerektiğini söylemektedir. İnsanlarda HPV gruplarının artması durumunda aşının etkinliği git gide azalmaktadır.
Tetanoz, boğmaca ve difteri için aşı olan çok fazla genç olmasına rağmen HPV aşısı olanların sayısı her yıl yaklaşık %5 oranında da artmaktadır.
Rektum kanseri semptomlarının görülmeye başlanması ve aşılanma olmaması durumunda uzmanlar çok süre kaybetmeden doktor kontrolünün yapılması gerektiğini savunmaktadır.
Bu durum herkesin başına gelebilir. Uzmanlar vücudunuzun size ne söylemek istediğine kulak verilmesi gerektiğini ve hayatınızın riske atılmaya değecek kadar utanç verici bir durum olmadığını da dile getirdi.
Comments